Kur'an'da, cüz'î bir hâdiseden yüksek bir fezleke-i tevhidi beyan etmekte münasebet bilinmiyor

Kur'an'da, cüz'î bir hâdiseden yüksek bir fezleke-i tevhidi beyan etmekte münasebet bilinmiyor

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Onuncu Mesele

Emirdağ Çiçeği

Kur'ân'da olan tekrarata gelen itirazlara karşı gayet kuvvetli bir cevaptır.

...

BİR SUAL: "Bazen ehemmiyetli bir hakikat sathî nazarlara görünmediğinden ve bazı makamlarda cüz'î ve âdi bir hâdiseden yüksek bir fezleke-i tevhidi veya küllî bir düsturu beyan etmekte münasebet bilinmediğinden, bir kusur tevehhüm edilir. Meselâ, Hazret-i Yusuf aleyhisselâm kardeşini bir hile ile alması içinde وَفَوْقَ كُلِّ ذِى عِلْمٍ عَلِيمٌ 1 diye gayet yüksek bir düsturun zikri belâğatça münasebeti görünmüyor. Bunun sırrı ve hikmeti nedir?"

ELCEVAP: Herbiri birer küçük Kur'ân olan ekser uzun sûrelerde ve mutavassıtlarda ve çok sahife ve makamlarda yalnız iki üç maksat değil, belki Kur'ân, mahiyeti hem bir kitab-ı zikir ve iman ve fikir, hem bir kitab-ı şeriat ve hikmet ve irşad gibi, çok kitapları ve ayrı ayrı dersleri tazammun ederek rububiyet-i İlâhiyenin herşeye ihatasını ve haşmetli tecelliyatını ifade etmek cihetiyle, kâinat kitab-ı kebîrinin bir nevi kıraati olan Kur'ân, elbette her makamda, hattâ bazen bir sahifede çok maksatları takiben marifetullahtan ve tevhidin mertebelerinden ve iman hakikatlerinden ders verdiği haysiyetiyle, öbür makamda, meselâ zâhirce zayıf bir münasebetle başka bir ders açar ve o zayıf münasebete çok kuvvetli münasebetler iltihak ederler, o makama gayet mutabık olur, mertebe-i belâğatı yükselir.

Dipnot-1: "Her bilenin üzerinde daha iyi bilen biri vardır." Yûsuf Sûresi, 12:76.

Bediüzzaman Said Nursi
Asâ-yı Mûsâ