Şimşek kulaklarından içeri girecek olursa ruhları ağızlardan dışarı kaçacaktır

Şimşek kulaklarından içeri girecek olursa ruhları ağızlardan dışarı kaçacaktır

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

﴾ يَجْعَلُونَ اَصَابِعَهُمْ فِۤى اٰذَانِهِمْ مِنَ الصَّوَاعِقِ حَذَرَ الْمَوْتِ 1 ﴿

Bu cümle müste'nifedir. Yani mâkabliyle bağlı değildir. Ancak mukadder bir suale cevaptır. Şöyle ki:

Vakta ki sâmi şu ikinci kıssa-i temsiliyeyi işitti; şüphesiz, musibetin keyfiyetini anlamak için şiddetli bir meyli uyandı. Vakta ki Kur'ân-ı Kerimin tasvirinden malûmat aldı; musibetzede olan yolcuların da hallerini ve o musibete karşı ne yaptıklarını anlamak istedi. Kur'ân-ı Kerim ﴾ يَجْعَلُونَ اَصَابِعَهُمْ فِۤى اٰذَانِهِمْ 2 ﴿ demekle, onları kurtaracak bir melce kalmadığına ve (necat bulmak hülyasıyla denizde ellerini otlara uzatan boğulanlar gibi) semavî top ve mancınıklardan kurtulmak için kulaklarını tıkamaktan mâadâ çareleri kalmadığına işaret etmiştir.

Sual: Makamın iktizası hilâfına يُدْخِلُونَ 3 'nin yerine يَجْعَلُونَ kullanılması neye binaendir?

Elcevap: Yolcular necatlarını intaç edecek hakikî sebepleri arayıp bulmaktan meyus olduktan sonra kulaklarını tıkamak gibi ca'lî ve zannî şeylere müracaat etmek mecburiyetinde kaldıklarına işarettir.

Sual: Geçen vak'aları zaman-ı hale ihzar için kullanılan muzâri sigasıyla يَجْعَلُونَ 'nin zikri neye işarettir?

Elcevap: Hayretleri arttıran şu makamın, sâmie verdiği dehşetten dolayı yolcuların hadisesini—velev hayalî olsun—görmek arzusunda bulunan sâmiin arzusunu tatmin için siga-yı muzâri ile geçen o vak'a, zaman-ı hale getirilerek sâmiin hayaline tasvir edilmiştir. Ve keza, muzâri sigası, ikide bir kesilip tazelenmekle beraber istimrarı ve devamı iktiza eder. Ve bunun istimrarından bulutun gürültüsünün de devamına ima vardır.

﴾ اَصَابِعَهُمْ 4 ﴿ Kulaklara sokulabilen ancak parmak uçları iken, burada parmak mânâsında olan اَصَابِعَ 5 'in kullanılması, onların hayret ve dehşetlerinden dolayı son derece şaşkınlıklarına işarettir.

﴾ فِۤى اٰذَانِهِمْ 6 ﴿ Bu kelâm ra'dın sadâsından onların uğradıkları öyle bir şiddet-i havfe işarettir ki, eğer ra'd onların kulaklarının penceresinden içeri girecek olursa derhal ruhları ağızlarının kapısından dışarı kaçacaktır. Ve keza, bu kayıtta çok güzel ve lâtif bir imâ vardır ki:

Vakta ki onlar kendilerine edilen nasihatleri ve nidâ-yı hakkı, kulaklarını açıp içerisine almadılar; semavat cihetinden kulaklarının cephesi ra'd ve berkin top ve mancınıklarına tutuldu. Onlar o zaman hayır için tıkadıkları kulaklarını şimdi de şer ve azap için tıkamaya mecbur oldular.

اَلْجَزَۤاءُ مِنْ جِنْسِ الْعَمَلِ 7 Evet, sirkat elle yapıldığından, el kesilir. Fena sözler ağızla söylendiğinden, ağıza vurulur. Öyleler de nedamet için sağ elini ağzına ve hacalet için sol elini gözlerine korlar.

﴾ مِنَ الصَّوَاعِقِ 8 ﴿ Bu makamda ra'd ve berkin yolculara zarar vermekte müttehid olduklarına işareten, yalnız berkin sıfatı olan saikanın zikriyle iktifa edilerek ra'dın sıfatı terk edilmiştir. Fakat saika şiddetli bir savtla yakıcı bir ateşten ibaret olduğu cihetle, ra'dın gürültüsünü de tazammun etmiş bulunuyor. Bu itibarla ra'dın sıfatı da zikredilmiş demektir.

﴾ حَذَرَ الْمَوْتِ 9 ﴿ Yani, yolcuların saikalara karşı parmaklarıyla yaptıkları o gülünç müdafaaları mal, evlât, eşya vesaire gibi şeylerin korkusundan değildir. Ancak canlarını Cehenneme teslim edecek olan ölümün korkusundandır. Çünkü musibetin bıçağı kemiğe dayanmıştır. Onlar sevdikleri şeylerden hiçbirisine kederlenmezler, merak etmezler. Ancak ölümü ve hıfz-ı hayatı düşünürler.

Dipnot-1: "Yıldırımların verdiği dehşetle, ölüm korkusundan, parmaklarını kulaklarına tıkarlar." Bakara Sûresi, 2:19.
Dipnot-2: "Parmaklarını kulaklarına tıkarlar." Bakara Sûresi, 2:19.
Dipnot-3: Sokuyorlar.
Dipnot-4: Parmaklarını.
Dipnot-5: Parmaklar.
Dipnot-6: Kulaklarının içine.
Dipnot-7: Ceza, yapılan işin cinsinden olur.
Dipnot-8: Şiddetli yıldırımlardan dolayı.
Dipnot-9: Ölüm korkusundan.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz