Yazarlar
Manşetler
Günün Haberleri
Arşiv
Sitene Ekle
Risale-i Nur
Özel
İslam
Bediüzzaman
Nur Talebeleri
İstanbul
14 °C
24
00:01
Cenâb-ı Erhamürrâhimîn ehl-i dünyanın bana ettiği envâ-ı zulmü, envâ-ı rahmete çevirdi
22:20
Gelincikler de Bismillah diyerek yüzünü gösterdi
21:20
İşgalci israil, Mescid-i Aksa'da cuma namazı kılınmasını 28 haftadır kısıtlıyor
20:25
45 il için 'sarı' uyarı: Fırtına ve sağanağa dikkat
16:00
Said Nursi, bu kadar kısa zamanda medrese ilimlerini nasıl bitirdi?
15:35
2024'te savaş için yapılan harcamalarla dünyada gıda problemi kalmazdı
15:32
Mudanya Üniversitesi’nde 13 yeni bölüme daha onay
14:50
Türkiye nüfusunun 22 milyon 206 bin'i yani yüzde 26'sı çocuk
14:00
İngiltere'de namaz yasağı getiren okulun arkasında neler var neler!
13:25
Gazze'de doğan 20 bin bebek direnişin umudu
Günün tüm
haberleri
Anasayfa
Risale-i Nur
Risale-i Nur
Küre-i arz (Dünya): Halt etme! Ben nasıl serseri, sahipsiz olabilirim?
Bizi kendine peçe ve çarşaf yapan küre-i arz
Benim Sâniim bir baharı bir çiçek kadar suhuletle icad eder
Risale-i Nur şakirtlerinin kalbi, aklı, ruhu böyle aşağı, zararlı, süflî şeylere tenezzül etmez
Senin gibi sersem âcizin parmağı O'nun san'atına karışamaz
Beden-i insanda damarların bir kısmı telgraf ve telefon vazifesini görür
Bizdeki intizam o kadar mükemmeldir ki, ancak herşeyi görür, işitir, bilir ve yapar bir Zât hükmedebilir
Senin gibi iki eli tesadüf ve tabiat gibi iki körün elinde olan bir şahıs
Bu âyetin sırrıyla, kelâm-ı İlâhî nihayetsizdir
Bilmek hayatın alâmeti, işitmek dirilik emâresi, tekellüm ise, bilen dirilerin işidir
Bu kâinat, kaderin kalemiyle yazılmış, kudretin çekiciyle yapılmış
Câmid, şuursuz ve şefkatsiz olan ve birbirine şefkatkârâne, şuurdarâne vaziyet gösteren muavenetçiler
Her güzde, her baharda büyük bir âlem vefat eder ve taze bir âlem vücuda gelir
Fakir bir insana değil bir tarlayı, dünya kadar bir mülk-ü bâkiyi kazandıran şey
Kur'ân, bütün âlemlerin Rabbi ve Hâlıkının hitabı ve konuşmasıdır
Kur'ân'ın mu'cize ve tâkat-i beşerin fevkinde olduğuna dair bir imza
Kur'ân'ın bir cenahı mazide, bir cenahı müstakbelde
Büyük şeref-i mânevîyi, cüz’î bir şöhrete feda etmek Risale-i Nur şakirtlerinden yüz derece uzaktır ümidindeyim
Kur'an 14 asır yaşadığı halde şimdi nazil olmuş gibi tazeliğini muhafaza ediyor
Kur'ân'ın dostları, Kur'ân'a benzemek, düşmanları ise Kur'ân'a mukabele etmek için
Kur'ân ve Muhammed aleyhissalâtü vesselâm birbirinin mu'cizesidir
Bu kitap bizim Hâlıkımızın kitabı olduğunu ispat etmek lâzımdır
Habibullah'ın (asm) şehadetini tasdik eden aldanmaz ve aldatmaz üç büyük icmâ var
Hakkaniyet ve adaletini göstermek isteyen perde arkasında birisi var
Bu kâinat, bir kitap gibi tasarruf eden Kâtibine ve Nakkâşına delâlet eder
Risale-i Nur, yüz parçasıyla, bu Zâtın (asm) sadakatının birtek burhanıdır
Peygamberler mu'cizeleriyle Hz. Peygamberi (asm) tasdik edip dâvâsını imza ediyorlar
O zât (asm) öyle bir şeriat, ubûdiyet, dua, davet ve bir imanla meydana çıkmış ki
Mevcudatın en mükemmeli ve en büyük kumandanı Muhammed-i Arabî Aleyhisselâtü Vesselâm
Kalp telefonuyla, kavlen dahi kendi huzurunu ve vücudunu ihsas ettiriyor
İlham ile vahiy arasında iki fark vardır
Beşerin akıllarına ve fehimlerine göre konuşmak, bir tenezzül-ü İlâhîdir
Acaba âlem-i gayb ne diyor?
Kardeşlerin şerefi umumiyetle her ferde ait olabilir
Onlar, âlem-i gayb ve âlem-i şehadet ortasında insanî berzahlardır
Keşke semâvât ehliyle görüşseydim, onlar ne fikirde olduklarını bilseydim
Kudsî dâhilerin ve nuranî âriflerin icmâ ve ittifakla imza ettikleri bir hakikat
Gözünü kapayan, yalnız kendine gündüzü gece yapar
Peygamberler, beşeri hayvaniyet mertebesinden çıkarmak için ders veriyor
Hayvanat âlemi yüz bin ayrı ayrı seslerle zemin yüzünü bir zikirhaneye çevirdi
Eşcar ve nebatatın (ağaç ve bitkiler) Lâ ilâhe illâ Hû dediklerine şehadet eden üç hakikat
Dağlar, zemin sefinesinin (Dünya gemisinin) hazineli direkleridir
Bütün ırmaklar, pınarlar, çaylar, nehirler, hazine-i rahmetten akıyor
Denizler, gayet sür'atli bir surette koşturulduğu halde, ne dağılırlar, ne dökülürler
Arz (Dünya), daireyi haşr-i âzamın meydanı etrafında çiziyor
Gök gürültüsü ve şimşek şu iki âyeti maddeten tefsir eder
Yağmur o kadar mizan ve intizamla gönderiliyor ve iniyor ki
Havanın zerreleri bir dest-i hikmet tarafından çalıştırılıyor görüyorum
1
2
3
4
5
6
Haberler
Son Haberler
Manşetler
Risale-i Nur
Özel
İslam
Bediüzzaman
Nur Talebeleri
Güncel
Dünya
Aile
Ayasofya
Eğitim
Ramazan
Tefekkür
Osmanlıca
Röportaj
Risale-i Nur'u Sadeleştirme Tartışması
Hayat
Otomobil
Bilim - Teknoloji
Kültür Sanat
Edebiyat
Ekonomi
Toplum
Sosyal - Medya
Sağlık
Kitaplık
Spor
Kariyer
Ajanda
İlan - Tanıtım
Kutlu Doğum Etkinlikleri
العربية
Bilgi Bankası
Diğer İçerikler
Foto Galeri
Web Tv
Yazarlar
Kurumsal
Künye
İletişim
Gizlilik İlkeleri
Kullanım Şartları
Geliştiriciler İçin