O zâtın (asm) ahval ve harekâtı öyle bir delil olur ki, şeytanları bile tasdike mecbur eder

O zâtın (asm) ahval ve harekâtı öyle bir delil olur ki, şeytanları bile tasdike mecbur eder

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

İKİNCİ MESELE

O zâtın (a.s.m.) evvel ve âhir bütün ahvâl ve harekâtı nazar-ı dikkatten geçirilirse, herbir hareketi, herbir hali harikulâde değilse de onun sıdkına delâlet eder.

Ezcümle: "Ğar" meselesinde, Ebu Bekri's-Sıddık ile beraber halâs ve kurtuluş ümidi tamamıyla kesildiği bir anda لاَ تَخَفْ اِنَّ اللهَ مَعَنَا "Korkma, Allah bizimle beraberdir" diye Ebu Bekri's-Sıddık'a verdiği tesellî ve tavk-ı beşerin fevkinde bir ciddiyetle, bir metanetle, bir şecaatle, havfsız, tereddütsüz gösterdiği vaziyet, elbette sıdkına ve nokta-i istinadı olan Hâlıkına itimad ettiğine güneş gibi bir burhandır.

Kezalik, saadet-i dareyn için tesis ettiği esaslarda isabet etmiş olduğu ve izhar ettiği kavaidin, hakikatle muttasıl ve hakkaniyetle yapışık olduğu, bütün âlemce mazhar-ı kabul ve tasdik olmuş ve olmaktadır.

İhtar: O zâtın (a.s.m.) ahval ve harekâtı birer birer, yani tek tek onun sıdk ve hakkaniyetini gösterirse, heyet-i mecmuası onun sıdk-ı nübüvvetine öyle bir delil olur ki, şeytanları bile tasdike mecbur eder.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz