Hidayeti satıp dalâleti almak gibi pis muamele, esaslı bir meslek olmaya başlamış

Hidayeti satıp dalâleti almak gibi pis muamele, esaslı bir meslek olmaya başlamış

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Sonra, mezkûr âyetteki cümlelerin heyetleri ise:

﴾ اُولٰۤئِكَ 1 ﴿ kelimesi, uzaklarda bulunan şeyleri ihzar ederek mahsus ve meşhud olarak göstermek için kullanılan bir işaret aletidir.

Sual: Münafıkların اُولٰۤئِكَ ile ihzarlarında ne faide vardır?

Elcevap: Onların mezkûr cinayetlerini işiten sâmiin kalbinde hasıl olan nefret ve adavet öyle bir dereceye baliğ olmuş ki, onları gözüyle göreceği ve yüzlerine tüküreceği gelir ki, yüzlerine tükürmekle kalbi rahat olsun. İşte bunun için onlar اُولٰۤئِكَ dürbünüyle ihzar edilmiştir ki, sâmi yüzlerine tükürsün.

Sual: Münafıkların mahsus ve meşhud olmadıkları halde اُولٰۤئِكَ ile mahsus olarak gösterilmeleri ne suretle olur? Ve ne gibi bir faidesi vardır?

Elcevap: Münafıkların mezkûr cinayetlerle ve acip sıfatlarla ittisafları, onları öyle tecessüm ettirmiştir ki, hayalce mahsus ve meşhud ve hazır görünmektedirler. Ve şu mahsusiyetlerinden, onlara isnat edilen hükmün illeti de anlaşılır. Evet, hidayeti verip dalâleti almak gibi bir hükme elbette bir illet ve bir sebep lâzımdır. O illet ise, onların sebkat eden cinayetleri ve sıfatlarıdır. İşte, Kur'ân-ı Kerim, onları o sıfatlarla muttasıf olarak اُولٰۤئِكَ ile ihzar etmiştir ki, bu âyette onlara yükletilen hükmün illet ve sebebi sâmice malûm olsun.

Sual: Uzaklık cihetini de ifade eden اُولٰۤئِكَ ile münafıkları uzak göstermekten maksat nedir?

Elcevap: Onların tarik-i haktan uzaklaşmalarına ve bir daha doğru yola rücuları mümkün olmadığına işarettir. Çünkü gitmek onların elinde ise, gelmek onların elinde değildir. Yeni, in'ikad ve teşekkül etmeye başlayan hakikatler hakkında kullanılan اَلَّذِينَ 2 ünvanı, hidayeti satıp dalâleti almak gibi şu pis muamelenin—bir nevi ticaret olmakla—zamanın insanları için esaslı bir meslek olmaya başlamış olduğuna işarettir.

Dipnot-1: İşte onlar (bk. Nahv/İsm-i İşâret).
Dipnot-2: Öyle kimseler ki.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz