Meydan okuma

İman hakikati, insanlık mayasının ve kâinat okumasının ilahi kelamla birlikte insanın kalbine ve iradesine bahşedilmiş bir hidayet çekirdeğidir.

Bu çekirdekten tohum, toprak, filiz ve dal budakla meyve çıkar.

İman tohumunun meyvesi ihlaslı ameldir. Mümin müslimdir bu babta.

İman çekirdeği neşv-ü nema buldukça, kendine en dar, en zor ve karanlık toprakta yol bulur yol açar. Aydınlığa, aydınlanmaya, ışığa kavuşayım diye.

Her tohum kendi meyvesini verir. İman tohumu, cennet meyvesini tûbâ ağacında verir.

Küfür tohumu ise cehennemde zakkum ağacı ile meyve verir.

Biri iman diğeri küfür. Akan iki nehrin kaynakları farklı olunca, biri cennete diğeri cehenneme akar.

Dünyada da böyledir. İman, tevhidle taçlandırırken kalbin teslimiyetini; küfür, inkarla sefil eder, katı ve karanlığa gömer insan kalbini.

Külli irade imanla fark edilir insan yansımalarında. Küfürle söner insan göğsünde.

İman, kullukla birlikte hür tutar insanı. Eşitler mahluk sıfatını halk edilenler olarak. Sadece Allah’a ibadet eder, her şeyi nihayetinde O'ndan ister.

Secde O'na. Sebepler O'ndan. Sonuçlar yine O'na götürür, hayır ve şer terazisinde ölçülmek üzere.

Kudret eline emanettir her şeyin fıtratı. Yaratılış hikmeti. Neden yaratıldığının cevabı.

İman, inkişaf verir, huzur verir. Soruları çoğaltır hikmete yönelerek. Cevabı arar hakiki ilimden ve ilmin anahtarlarıyla tefekkür kapılarını açar.

Mütalaa ile müzakere, mukayese ile müşahede birbirlerine ikram eder hikmet nurlarını ve feyizlerini.

İman, emniyet verir. Cüzi iradeye istikamet verir. Fikirlerine birlik verir, birleştirir.

Güven ve selamet verir.

Müminin kalbi imanla kaygı ve korkularını yener.

Emin olur hayattan, yaptıklarından ve sonuçlarından. Aitlikle eman alır. Bağlanır o şaşmaz iman nurlarının açtığı yola ve sırat-ı müstakime.

Dosdoğru yol, hakiki bir imanın yansıması.

Aklın kalbe bağlandığı, kalbin zihni beslediği, zihnin irade ile taçlandığı, vicdanın ise fıtrat ayarları ile bir bütün olarak insanın duygu, düşünce ve davranışlarını kontrol ettiği “hakiki imanı elde eden adam” elbette kâinata meydan okur.

Çünkü hakiki cesaretin kaynağı imandır.

Kalbi tatmin eden sükunet ve sebatın kaynağı imandır. Sebepler, hakiki değil.

Vesile, esas değil. Külli irade hepsini dahil eder. İnsan sadece vazifesinden sorumludur. Sonuca aittir, sebeptir ama tek başına belirleyici değil.

Takdir, tercihe kıymet verir.

Lütuf, iman ile idrak edilir.

Hayat meydanında, kainat çapında meydan okuyacak iman nimetine şükür, en büyük hakiki sermayemiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum