Filistinlilerin psikolojisi: Şehadet arzusu ayakta tutuyor

Filistinlilerin psikolojisi: Şehadet arzusu ayakta tutuyor

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının psikolojik etkisine dair değerlendirmelerde bulundu

Tarhan, orantısız güçle bir savaşın yaşandığına dikkat çekerek, Üsküdar Üniversitesinde 300’e yakın Filistinli öğrenci ve bir de akademisyen olduğunu, onlardan birinin ‘Benim ailemden 21 kişi öldü’, bir diğerinin ‘Anneme telefon ediyorum, annem çok şükür hayattayım diyor’ dediğini anlattı.

KÜRESEL VİCDAN HAREKETE GEÇMEYE BAŞLADI

Siyaset biliminde sivillere, kadınlara ve çocuklara uygulanan silahlı eylemlerin terör olarak kabul edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Bu nedenle devlet terörü veya herhangi bir örgüt terörü olması fark etmiyor. Bu o bölgedeki insanların da psikolojisini etkiliyor, bütün dünyanın da psikolojisini etkiliyor ve dünya ciddi bir sınavdan geçiyor. Filistin’deki zulmü protesto için Amerika’nın tarihinin en büyük yürüyüşlerinden birisi yapıldı. Bu aslında küresel vicdanın harekete geçmeye başladığını gösteriyor. Küresel vicdan harekete geçerse ancak kötülükler durur. Çünkü dış önlemlerden çok iç önlemler önemlidir. Bir insanın içindeki kötücül duyguları durduracak şey vicdani bekçileridir. Küresel vicdanda da aynı şekilde…”

İslam dünyasının vicdanının da harekete geçmesinin önemine işaret eden Prof. Dr. Tarhan, ‘Kötülüğe hayır’ diyebilmenin ancak ahlaki normlarla olduğunu, menfaatin norm olduğu kapital sistemde, çıkarın ölçü olduğu şuandaki dünya düzeninde, en çok ihtiyaç olan şeyin küresel vicdanın harekete geçmesi olduğunu söyledi.

ŞEHADET ARZUSU FİLİSTİNLİLERİ AYAKTA TUTUYOR

Filistin’de mücadele eden Kassam Tugaylarının yüzde 80’inin yetim çocuklardan oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Terörle öldürülen insanlar, böyle zulme uğrayan insanlar silahı tek çare gören anlayış geliştirebiliyorlar.” dedi.

Paranoid düşünceli insanların (israil) potansiyel düşman ürettiklerini ve o kişilerin kendi ego tatminleri yapabilmek için hep düşmana ihtiyaç duyduklarını belirten Tarhan, “O bölgedeki insanlarda ciddi bir şekilde soğukkanlılık görüyoruz, ciddi bir şekilde direnç görüyoruz. Şehadet arzusunun kabullenişini görüyoruz, onları ayakta tutuyor. Onları korkutup, sindirebileceğini düşünen insanlar hayal kırıklığı yaşıyorlar. Zafer ne zaman kazanılır? Karşı taraf yenilgiyi kabul ettiği zaman kazanılır ama şu anda Filistinli insanlar yenilgiyi kabul etmiyor. Demek ki korkuyla mücadele edenler zafer kazanamayacak” diye konuştu.

ARAP DÜNYASININ BİR GANDİ ÇIKARMASINA İHTİYACI VAR

Gandi’nin yaptığı Sivil İtaatsizlikle 200 sene süren İngiltere İmparatorluğu’nun Hindistan’daki hakimiyetine son verdiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Arap dünyasının şu anda bir Gandi çıkarmasına ihtiyacı var. Savaşa karşı savaşla, silaha karşı silahla hakikatler anlatılamıyor ve artık sonuç almak da zorlaştı hatta imkansızlaştı.” diye konuştu.

Dünyanın bu derece barışı arzuladığı bir dönemde barışçıl çözüm taraftarı olabilmenin, diplomatik yolları harekete geçirmenin önemine işaret eden Prof. Dr. Tarhan, sağlam fikirleri olan bir insanın şiddete ihtiyacı olmadığını, sabredenlerin zafere ulaşabildiğini dile getirdi.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.