Cenâb-ı Hakkın halk ve icad fiilinde vasıta yok, kelâm ve hitabında var

Cenâb-ı Hakkın halk ve icad fiilinde vasıta yok, kelâm ve hitabında var

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

اِنِّى 1 melâikenin, اَتَجْعَلُ 2 ile yaptıkları istifhamdan anlaşılan tereddütlerini reddetmekle, meselenin azamet ve ehemmiyetine işarettir.

اِنِّى Burada ى mütekellim-i vahde ile, وَاِذْ قُلْنَا 3 da mütekellim-i maalgayr zamirinin zikirlerinden şöyle bir işaret çıkıyor ki: Cenâb-ı Hakkın halk ve icad fiilinde vasıtanın bulunmadığına, kelâm ve hitabında vasıtaların bulunduğuna işarettir. Bu nükteye delâlet eden başka âyetler de vardır. Ezcümle,

اِنَّۤا اَنْزَلْنَۤا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَۤا اَرٰيكَ اللهُ 4

âyet-i kerimesinde azamete delâlet eden نَا zamîr-i cem'î, vahiyde vasıtanın bulunduğuna işaret olduğu gibi, بِمَۤا اَرٰيكَ اللهُ 5 de müfred hükmünde olan Lâfza-i Celâl, mânâları ilham etmekte vasıtanın bulunmadığına işarettir.

جَاعِلٌ 6 kelimesinin خَالِقٌ 7 kelimesine tercihen zikri: Melâikenin medâr-ı şüphe ve mûcib-i istifsarları, halk ve icad fiili değildir. Zira vücut, hayr-ı mahzdır. Halk, Allah'ın fiilidir; Allah'ın fiili, lâyüs'eldir. Ancak melâikeyi şüpheye dâvet eden ve istifsarlarına mûcip olan, جَعْل 'dir. Yani, Cenâb-ı Hakkın, beşeri, arzın tamirine tahsis etmesidir.

فِى اْلاَرْضِ 7 deki فِى nin عَلٰى ya tercihi; beşerin yer üstünde olduğu, عَلٰى kelimesinin mânâsına muvafık ve münasip iken, tercihan فِى 'nin zikredilmesi, beşerin bir ruh gibi arzın cesedine nefh ve nüfuz ettiğine ve beşerin ölüp inkıraz etmesiyle arzın yıkılmasına işarettir.

خَلِيفَةً 8 Bu tâbir, arzın, insanların hayatına elverişli şerâiti hâiz olmazdan evvel arzda idrakli bir mahlûkun bulunmuş olduğuna ve o mahlûkun hayatına, o zamandaki arzın evvelki vaziyetleri muvafık ve müsait bulunduğuna işarettir. خَلِيفَةً tâbirinin bu mânâya delâleti, mukteza-yı hikmettir. Amma meşhur olan mânâya nazaran, o idrakli mahlûk, cinlerden bir nevi imiş; yaptıkları fesattan dolayı insanlarla mübadele edilmişlerdir.

Dipnot-1: Şüphesiz ki ben.
Dipnot-2: Yapacak mısın?
Dipnot-3: Şöyle dedik.
Dipnot-4: "Muhakkak ki Biz, Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye Kur'ân'ı sana hak ile indirdik." Nisâ Sûresi, 4:105.
Dipnot-5: "Allah'ın sana gösterdiği şeyler." Nisâ Sûresi, 4:105.
Dipnot-6: Kılan, bir işi yapan.
Dipnot-7: Yaratıcı.
Dipnot-8: Yeryüzünde.
Dipnot-9: Halife.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz