Bilim cevap arıyor: Orangutan tedavi olmak için şifalı bitkiyi nasıl kullandı?

Bilim cevap arıyor: Orangutan tedavi olmak için şifalı bitkiyi nasıl kullandı?

Bilim insanları, bir orangutanın yarasını tropikal bir bitkiden elde edilen ilaçla tedavi ettiğini ortaya çıkardı. Ancak bunu nasıl yaptığını cevabını arıyor...

Ahmet Bilgi-RİSALEHABER

Bilim insanları, orangutanın Güneydoğu Asya'daki insanlar tarafından ağrı ve iltihabı tedavi etmek için kullanılan şifalı bir bitkinin yapraklarını toplayıp çiğnediğini gözlemledi.

Yetişkin erkek orangutan daha sonra parmaklarını kullanarak bitki özlerini sağ yanaktaki yaralanmaya uyguladı.

Daha sonra çiğnenmiş bitkiyi açık yarayı derme çatma bir bandaj gibi kapatmak için bastırdı.

Önceki araştırmalar, ormanlarda kendilerini iyileştirmek için ilaç toplayan birkaç büyük maymun türünün belgelendiğini tespit etmişti.

Almanya'nın Konstanz şehrindeki Max Planck Hayvan Davranışı Enstitüsü'nden biyolog olan ortak yazar Isabelle Laumer, "Bu, oldukça güçlü bir tıbbi bitkiyi doğrudan bir yaraya uygulayan vahşi bir hayvanın ilk kez gözlenişi" dedi.

Bilim insanları 1994 yılından bu yana Endonezya'nın Gunung Leuser Ulusal Parkı'nda orangutanları gözlemliyor ancak daha önce bu davranışı görmemişlerdi.

ALLAH HAYVANLARA İLHAMLA BİLDİRİYOR

Bilimin aradığı cevap Kur'an-ı Kerim'de. Bir yaprağın bile O'nun izni olmadan düşmediği gerçeği her an gözlemlenirken, hayvanların yaptığı bilinçli hareketler de ilhamla gerçekleşmektedir.

Hayvanlarda küçük de olsa bir irade vardır. Yanına yaklaştığınız bir kuşun uçarak sizden uzaklaşması bir irade ile gerçekleşir. O kuşta akıl olmadığına göre, bu irade akıl yoluyla verilmiş bir karara dayanmaz. Arının ilhama en ileri bir manada mazhar olması gibi, bu kuş da aynı ilham ile düşmanını hissetmiş, uçarak ondan uzaklaşmıştır.

Hayvanlarda hissin var olduğunu kendilerinin sergiledikleri şuurlu hallerden anladığımız gibi, Kur’an-ı Kerim'de geçen bazı ayetler de bunu gösteriyor.

KUR'AN AYETLERİNDEN ÖRNEKLER

Ve Rabbin bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine yuvalar edin.

Sonra her türlü besleyici ürünlerden ye; Rabbinin koyduğu kanunlara boyun eğerek çizdiği yollardan git!” Onların karınlarından, farklı renk ve çeşitlerde şerbet (kıvamında bir sıvı) çıkar ki onda insanlara şifa vardır. İşte bunda da düşünen bir topluluk için açık delil bulunmaktadır. (Nahl Suresi, 68-69)

“Nihâyet neml (karınca) vâdisine geldiklerinde, (içlerinde reis olan) bir karınca: 'Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin! Süleymân ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesin!' dedi.” (Neml Suresi, 18)

“Derken çok geçmeden (Hüdhüd, Süleymân’a) gelip dedi ki: (Ben) senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’ (şehrin)den doğru (ve mühim) bir haber getirdim. Gerçekten ben, onlara (Sebe’lilere) hükümdârlık eden ve kendisine her şeyden (bir nasib) verilmiş ve kendisi için büyük bir taht bulunan (Belkıs adında) bir kadın buldum! Onu ve kavmini, Allah’ı bırakıp güneşe secde ediyorlar buldum; hem şeytan onlara amellerini süslemiş de onları (doğru) yoldan men etmiş; bu yüzden onlar doğru yolu bulamıyorlar.” (Neml Suresi, 22-24)

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum